Son yazılar

21 Kasım 2014 Cuma

Belkilerle Yaşayan Küçük Kız

Hayat hep belkilerle başlar geçmişte, belkilerle biter gelecekte.Nasıl olduğuyla değil, sonucunun ne olduğuna bakarız. İnsanız, kusurla, kusursuzluk adı altında yama yaparız kendimize.


Bilmediğimiz bir amacımız olduğu halde, amaçsız başladığımızı, ileride elimize geçen amacımızı kendimizin şekillendirdiğini iddia ederiz.

Nankör müyüz? Bu sadece bize biçilen kaftanı küçültüp kedilere giydirdiğimiz bir kelime oyunu.

Acımasız mıyız? Bir belgeseldeki aslandan daha masum sayılmayız, ama onun geyiği yakalayıp, öldürmesini acımasızlık olduğunu söyleriz. Hayatta kalma savaşında onun yolunu aşağılık buluruz.Aynı yolun yolcusu olan bizler, kendi savaşımızda her yolun mübah olduğunu savunan biz insanlar "acımasız" olduğumuzu yalan da olsa  gerçeğe sarılı bir şekilde saklarız.

Gerçek denilen kavramı, tam olarak anlatamayız; bize gerçek nedir diye sorulduğunda, tam olarak yalan olmayan deriz. Peki yalan olmayan ne var şu dünya da? O zaman "gerçek" yok mu? 

Şüphe duyarız aslında.Kendimize bir gerçeğe sarılı yalan daha söyleriz, asla şüphe duymayacağımız insanlar var deriz. Peki var mı?



Şüphe duymayacağımız insanlar var olsaydı, güven denilen nimet dünyaya yağmur olarak inebilir miydi? En acısı herkese yağar mıydı? Daha da acısı, güvenli olacağını düşündüğünüz salıncaktan, şüphe ederseniz, bir daha sallanır mıydınız? Ya salıncağı güvenli ve şüphesiz yapan sizlerseniz, ya sizin eklediğiniz zincir onu o şekilde güvenli kılıyorsa?

Desteğinizi çektiğiniz anda, yeni bir zincir bulup, sizden daha güvenli olduysa? Bu durumda şüphesiz, şüphe sahibi olan siz misiniz? Yoksa güven denilen nimeti, bulut olup, başınıza yağdıramadınız mı?

Gökten üç elma düşseydi, üçünün de size düşmeyeceğini bilmek sizi üzer miydi? Düşüp düşmeyeceğini bilmemekte bir şüphe değil mi? Yoksa şüphenin bir işe yaramadığını bilmek sizi üzer miydi? Her yağmur yağdığında, bir sığınak aramanız, aslında güven aramanızdan kaynaklanmıyor mu? Güven aradığınızı bilmek sizi şüpheye düşürmüyor mu?

O zaman...

Şüphesiz, şüpheye sahip, güven arayan, yalanla gerçeği birbirine karıştırmış, bu acımasız dünyada, acımasızlaşarak, aslında nankörce iyi olanı bekliyoruz. 



Amacımız belli mi? Hedef belkisiz bir mutluluk. Ama unutmayın kocaman bir yalan daha vardır, bir kişiyi kendi mutluluğunuzla mutlu etmeye çalışmayın. İşte yalan geliyor; kendi mutsuzluğuna sizi kurban verir. Gerçeğe sarılı yalan ise şudur; sizi kendi mutluluğuna kurban verir; yani asla dahil etmez sizi en parlak anına.

Mutlu olun, ama başkalarını mutlu etmek adına değil, kendiniz için. 

Teşekkürler, okuduğunuz için ^_^

10 yorum:

  1. Son sözün bana harbi çok dokundu.Mutlu olun ama başkaları için deil kendiniz içi demişsin ya.Bi an geçmişim aklıma geldi.Aslında hiç değmeyecek insanları mutlu etmek adına kendi mutluluğumu unuttuğum aklıma geldi.Sonra güven duygusundan bahsetmişsin.Asla şüphe etmeyeceğimiz insanlar felan.Doğrusu haklısın.Etrafımızda şüphe etmeyeceğimiz insanlar olsaydı ne güven duygusunu ne de şüpheyi bilemezdik.Kısacası bu yazın yine herzamanki gibi çok çok hoşuma gitti.Beni aşırı pis bi şekilde duygulandırdın.(ayy çok konuştum demi?)
    Araya bunu eklemezsem olmazdı.Doğum günün kutlu olsun sınavda başarılar :))))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler ^_^ Yok çok konuşmadın, estağ. Bazen sadece güveniyoruz, şüphe etmiyoruz bile. Benimde çok başıma gelmiştir. Amaç tekrarlatmamak.

      Sil
    2. Körü körüne şüphe dahi etmeden güvenmişiz işte. Ne ötesi var ne de gerisi. En iyisi dediğin gibi tekrarlatmamak. Şüphe denilen o duygu şimdilerde benim içimde.

      Sil
    3. Benim kendimce özel bir planım vardır, bir arkadaşımla çok çok sorun yaşarsam, bunu sayıya dökerim 2 defa aynı şey olursa, 3.defaya izin vermem, onun bağımı keserim. Ama bunu onunla konuşmadan yapmam, çünkü hepimiz insanız, hatalar yaparız, herkes hatasını bilmeli. Sana öneri verecek konumda değilim ama konuşman daha iyi olur o kişilerle.:)

      Sil
    4. Önerin için saol ama inan bana konuşulacak bi durum deildi.Yani hani sen sayıya dökmüşsün ya 2'ye kadar tamam 3'te olmaz diye.Bu öyle deildi.Tek seferde bitti.

      Sil
    5. Oyy, fazla mı hızlı oldu sanki :/ Gerçi olayı bilmiyorum ama hep deriz ya biizm için ne iyiyse o olsun,sen rahat hissediyorsan, böyle daha iyiysen artık düşünme.Artık durumdan şüphe duymamaya çalış,gökten sana üç elma düşsün. Eğer hala düşünüyorsan, o kişiyle konuş onun için de, bir güven elması düşsün.

      Sil
    6. Ayyy yok ya hızlı gitmedin :) aksine beni tanımıyo olmana rağmen çözüm üretmeye çalıştın.sadece bu olay bende güven ve hayal kırıklığına sebep olmuştu.Ben fazla duygusalım da :D Böyle içim çok daha rahat sadece sen bu yazıyı yazınca birden anılarım depreşti bu deli'yle anonim konuşursam rahatlarım didiydim :))) saol tekrar

      Sil
    7. ahah :D Rahatladıysan sorun yok :)

      Sil
  2. derya abla cidden sözlerin insanın içine dokunuyor ve '' Mutlu olun, ama başkalarını mutlu etmek adına değil, kendiniz için. '' bu söz cidden beni çok etkiledi. şu ana kadar bakınca hep başkalarını mutlu etmek için uğraşmişım. ( bu arada senin yazar olman lazım. hem yazar, hem kimyagert iyi olur :) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vayş baharçemiz :) hem kimyager hem yazar ikisi bir arada :D

      Sil

Nasılsın? Mutlu musun bari?