Son yazılar

21 Şubat 2015 Cumartesi

Deli'ye Esen Rüzgarlar..

Öyle hissizleşmişim sanki...mekanikleşmiş gibiyim... yazmak istiyorum ama elim kaleme deftere hasret kalmış sanki. Parmak uçlarım uyuşmuş, uyarı veriyor gibi; bak diyor bu son hakkın.. Kokuyu duyuyor musun? Hayır; bir ses duyuyorum.. ve bir de hafif ama rahatsız edici bir koku. Radyasyon kokan bir koku...gerçekten mekanikleşmişim...O hızlıca dönen pervaneye kapılmışım.



Daha dün o kocaman mekaniğe bakıyordum..Sonra bahtsız Candy misali; sonunun kötü olacağını bildiğim halde; hep iyi demişim..Pollyanna ölmüş bile.. ben mezarına gidip bir çiçek dahi dikmememişim...Kötülük yayıldı diye ahlanıp vahlanmışım...

Sonra umudum kanatlanmış; parmak uçlarım bir kez daha sızlayınca anlamışım; evet bir şansım daha var; sonsuz kez bitmeyen o şanslar, sonsuz kere verilen o sözler..çok mu yalancıymışım? Pinokyo gibi burnum uzamışta görenler önemsememiş. Hafifçe omzuma değip geçmişler yakınımdan.

Peri gelmiş soruyor; kül kedisi gibi olmak istermiymişim diye... Önce acı çekip kısacık bir mutlu sonla mı kandıracaktı beni..Masallar gerçek olacaksa bile; gerçekler acıdır. Gözler gerçekliği görünce; var olmayan ülkeyi vadetmişler bana..kalbim dile gelmiş; Peter Pan olacaksam..kalırım diye.Kalbimde kalacak mı o ülke de. Hiç büyümese...



Gözlerim kapanmış; uyku bastırmış; uyuyan güzel değil birden düşünen biri olmuşum..hala mı mekanik miyim diye? Sonra derin bir ah çekmişim..tüm nefesim çayırları günbatısı gibi oynatmış. Sonra farketmişim sam yelini...hareket eden çayırlar değil beni uzaklara taşıyan bir avuç kummuş.Esen günbatısı değil sam yeliymiş.



Ellerimi açmışım; bir ekmek kırıntısı kadar kalan umudumu savurmuşum..İlk önce beklemeye koyulmuşum; sonra yine fark etmişim..beklemek beni yıldızlara ulaştırmayacak...

Gözüm başka yıldızlara kaymış ilkte..diğerlerini bırakmak istemişim..elimi çektikçe toz olup elime bulaşmış..yıldız tozu çıkar mı aa dostlar? diye inlemişim..


Sonra hatamın farkına varmışım; aniden değil, adım adım, azar çekmem gerekiyor elimi..Pollyanna canlanmış gibi,Candy olamadan; Pinokyo'ya beyaz yalanı gösterip; Peri'ye yıldız tozunu değil yıldızları sunmam gerekiyormuş; anladım.Hayatım masal olmuş; masallar gerçek olmasa bile..hiç o bahsettiğim rüzgarlar esmemiş..Bir lodos almış gitmiş hep. Elimi yine açmışım...avucum hep doluymuş aslında..

3 yorum:

  1. Perinin yıldız tozu serpiştirmesi gerekirken neden biz ona yıldız veriyoruz¿ Bu balık tutmayı öğretmeden fırında pişmiş balığı perinin önüne yanında kaşarlı mantarıyla birlikte servis etmek gibi birşey :) Periler bile tembellik yapar olmuş bu hayatta :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef gözler bir parça gerçekliği fark edince periler artık yıldız tozu serpmeyecek duruma geliyor. Biz değil onlar bekliyor. Tembellik saysak bile kim aslında tembel? :))

      Sil
    2. Periler toptan ortadan kaybolsun bence kendi işimizi kendimiz hallederiz |B Böylece tembellik yapacak kimse kalmamış olur ^^

      Sil

Nasılsın? Mutlu musun bari?